Surpriza!!! Am avut o discutie personala cu frumosul asta de Tarkan. Ii aratai si poza ta, Semiramis, si asa l-am convins sa vina la petrecerea noastra! Atentie! Ar putea fi prima escala de "uitare si vinovatie"!!!

Hai, ca nu ne aude nimeni, ca doar e un loc in care putem fugi de noi insine!

Ca un al doilea moment special al serii, prin clementa lui Lorelei voi recita o poezie in turceste. Poezia se numeste "Istanbul". Eu imi voi scranti limba recitand-o, iar Des isi va pune creierii pe bigudiuri incercand sa o traduca!
Kamyonlar kavun taşır ve ben
Boyuna onu düşünürdüm,
Kamyonlar kavun taşır ve ben
Boyuna onu düşünürdüm,
Niksar'da evimizdeyken
Küçük bir serçe kadar hürdüm.
Sonra âlem değişiverdi
Ayrı su, ayrı hava, ayrı toprak.
Sonra âlem değişiverdi
Ayrı su, ayrı hava, ayrı toprak.
Mevsimler ne çabuk geçiverdi
Unutmak, unutmak, unutmak.
Anladım bu şehir başkadır
Herkes beni aldattı gitti,
Anladım bu şehir başkadır
Herkes beni aldattı gitti,
Yine kamyonlar kavun taşır
Fakat içimde şarkı bitti.